HEDEP Mersin Milletvekili Perihan Koca Doğan, “Asbest yüklü bir geminin sökülmesinin yaratacağı olası bir tehdidi görmeyen, görmezden gelen, üstünden atlayan, onu örtbas etmeyi tercih eden bir Nükleer Düzenleme Kurumuna nükleer santral denetimi konusunda asla ve asla güvenemeyeceğimiz çok net ve açık bir şekilde ortadadır.” dedi.
HEDEP milletvekilleri, TBMM Genel Kurulunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığının 2024 yılı bütçeleri üzerinde söz aldı.
HEDEP Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, Milli Savunma Bakanlığı bütçesinin, “Kürt meselesini derinleştirme bütçesi” olduğunu öne sürerek “Kürt sorununun” çözüm yerinin TBMM olduğunu söyledi.
Öcalan, “Halkın sofrasından aldığınızı silaha ve mühimmata, kana ve gözyaşına, ölüme yatırıyorsunuz. Bu mesele bir demokrasi meselesidir, bir insan hakları meselesidir. Tabii ki siz bu durumu farklı noktalara çekiyorsunuz. Bu mesele eşitlik meselesidir, bu mesele diyalog ve müzakereyle çözülür.” dedi.
HEDEP İstanbul Milletvekili Keziban Konukcu Kok, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) iktidarın tercih ve talimatlarını yerine getiren bir kurum haline dönüştüğünü iddia etti.
Türkiye’de vatandaşların kullandığı elektriğin fiyatının, alım gücünün çok üstüne çıktığını, pahalı elektrik nedeniyle hayat pahalılığının arttığını, enerji yoksunluğu ve yoksulluğun yaşandığını savunan Kok, “Diğer yatırımlarda olduğu gibi enerji yatırımlarında da doğal, çevresel ve kültürel değerler dikkate alınmamış, tarım arazilerine, ormanlara, meralara, ören yerlerine enerji tesisleri kurulmuş. Ülkenin doğal gaz, petrol ve ithal kömüre bağımlılığı artmış, enerji ham maddeleri ithalatına ödenen tutar 100 milyar dolara yaklaşmıştır. Ülkenin tüm kamusal kaynakları, doğal ve kültürel varlıkları yandaş şirketlerin sınırsız yağmasına sunularak halkımız açlık sınırında yaşamaya mahkum edilmiştir.” ifadelerini kullandı.
Yaz saati uygulamasını da eleştiren Kok, “Başımızda yaz saati uygulaması gibi bir bela var. Emekçiler sabah işe giderken güvenlik kaygısı yaşıyor, aynı zamanda, bu durumda bu uygulamanın tek kazananı elektrik üretim ve dağıtım şirketleri oluyor. Yaz saati uygulaması tamamen şirketler karlarına kar katsın diye maalesef devam ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Nükleer Düzenleme Kurumuna asla güvenemeyeceğimiz çok net ve açıktır”
HEDEP Mersin Milletvekili Perihan Koca Doğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinin, “doğayı, yaşamı, canlıyı önceleyen değil, merkezinde ekokırım projelerinin olduğu” bir bütçe olduğunu ileri sürdü.
Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’nin ilk reaktörünün işletmeye alınması için gerekli iznin alındığının açıklandığını aktaran Doğan, “Nükleer Düzenleme Kurumu geçtiğimiz yıl bu zamanlarda Sao Paulo’dan gelen asbestli gemiye olumlu raporu vermişti ve ‘Sökülmesinde bir sorun yoktur.’ diye buyurmuştu. Asbest yüklü bir geminin sökülmesinin yaratacağı olası bir tehdidi görmeyen, görmezden gelen, üstünden atlayan, onu örtbas etmeyi tercih eden bir Nükleer Düzenleme Kurumuna nükleer santral denetimi konusunda asla ve asla güvenemeyeceğimiz çok net ve açık bir şekilde ortadadır.” dedi.
HEDEP Tunceli Milletvekili Ayten Kordu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca verilen maden arama ruhsatlarıyla doğal güzelliklerin yok edildiğini öne sürerek “Özel çevre koruma bölgeleri olmalarına rağmen sit alanları ve milli parkları ekonomiye kazandırma söylemiyle talan edilmektedir. Ekoloji bütün canlıların yaşam alanıyla birlikte anılmadığı için ekokırım yaşanmaktadır.” diye konuştu.
HEDEP Hakkari Milletvekili Öznur Bartin, 2018 yılında Çukurca’da petrol bulunduğu yönünde dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı tarafından müjde verildiğini ifade ederek “Müjdesi verilen Çukurca petrolü nerededir, akıbeti nedir, diye Bakanlığa soruyoruz ancak Bakanlık sorularımıza cevap veremiyor. Bakanlığın cevap metninde Çukurca’daki petrolün akıbetine dair somut bir bilgi, bir cevap yok, hatta kendi öngörülerine dair bir sözleri dahi yok.” diye konuştu.
“Kürt meselesini biz tarihe kaşıtırdık”
HEDEP’li milletvekillerinin konuşmalarının ardından yerinden söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Türkiye’nin petrol ve doğal gaz aramaları konusundaki çalışmalarını anlatarak “Bu çalışmalar bir terane değil milletin zenginliğini artırmaya dönük bir perspektiftir. Bugün meyvelerini halen görüyoruz. İnşallah ilerde cari açığı aşağı çekecek.” dedi.
Akbaşoğlu, Milli Savunma Bakanlığı bütçesine yönelik eleştirilere ilişkin de “Bu bütçe savaş bütçesi değil yatırım bütçesidir, zenginliğini artırma bütçesidir. Biz 81 ilimizde güvenliği korumak için yatırımlar yapıyoruz. Kürt meselesini biz tarihe kaşıtırdık. Bugün herkes eşit yurttaşlardır.” ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu da Anayasa’ya göre Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hepsinin eşit haklara sahip olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
“Bu haklardan yararlanırken birtakım problemler söz konusu olmuş olabilir, bu da tartışılır ama bütün bu haklarla yetinmeyip eğer ‘(Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı ‘İstiklal Marşı’dır. Başkenti Ankara’dır.) kısımlarından rahatsız oluyoruz ve bunu değiştirmek istiyoruz’ derseniz, o zaman havanızı alırsınız.”
MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül ise Türkiye’nin Suriye’deki sınır operasyonlarının “işgal” olarak nitelendirilmesine karşı çıktıklarını ifade ederek bölgedeki sivillerin zarar görmediğini dile getirdi.
Bülbül, “Bölgeyi insansızlaştırıp terör garnizonu haline getirmeye çalışan PKK/YPG’dir. Bu noktada, Türkiye’nin operasyonlarından rahatsızlığı biz anlıyoruz çünkü mikrocerrahi hassasiyetle tepelerine tepelerine indiriyoruz. Hiçbir sivil zarar görmesin diye dünyada Türk ordusundan daha hassas bir ordu bulunmamaktadır.” dedi.
HEDEP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, Anayasa’nın 3’üncü maddesiyle ilgili bir sorunları olmadığını, sadece “Kürt sorununun” çözümü için demokratik ve barışçı yollarının olduğunu hatırlattıklarını söyledi.