Aytun Aktan
Gönül isterdi ki sizinle Devlet Tiyatroları tarafından üçüncüsü düzenlenen İstanbul Uluslararası Kadın Oyun Yazarları Tiyatro Festivali’ni bitmesine iki gün kala değil de başlamadan paylaşsaydım. Ama basın bülteni gibi yazmamayı sevmediğimden festivalle hemhal olmak istedim. Neye kefil olacağımı bilmek isterim. İstanbul seyircisi, geçtiğimiz haftanın asla ön görülemeyen ve tutturulamayan hava hallerini umursamadan, tiyatro salonlarını doldurdu. Oyunların farklı yakalarda, birkaç salonda sahneleniyor olması, klonlanma sorunumu çözemediğimden birçoğunu kaçırmama sebep oldu elbette.
Bu festivalde sadece oyunlar sergilenmedi. Beraberinde kadın yazarlarla söyleşiler, seminerler ve atölyeler de düzenlendi. Ayşenil Şamlıoğlu, Evren Erbatur, Özlem Belkıs, Sıla Topçam, İpek Atagün, Katia Merdinoğlu, Sibel Duru, Beliz Güçbilmez profesyonel alanlarında verdikleri seminerlerle festivali seyirlik olmaktan çıkartıp, tecrübe paylaşımıyla zenginleştirdiler. Festival konsepti dünyanın birçok ülkesinden seçilen kadın yazarların, farklı kültürlerden gelen tiyatro metinlerinin sahnelemesini seyirciyle buluşturmak. Festival komitesi sadece yetişkinler için değil çocuk için de oyunlar seçti. Türkiye’den, Devlet Tiyatroları’nın birçok bölgesi, özel tiyatrolar, İstanbul ve Kocaeli Büyükşehir Tiyatroları oyunları İstanbul seyircisiyle buluşurken, ortak noktaları yazarlarının kadın olması olan festivalin yurtdışı konukları Sırbistan, Makedonya, Hırvatistan, Almanya, İtalya ve Rusya’dan geldi.
Oyunlar Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Tiyatro Salonu, Üsküdar Tekel Sahnesi ve Mecidiyeköy Sahne’sinde sahnelendi, sahneleniyor. Festivalin açılışı 7 Şubat’ta AKM’de Sırbistan’dan misafir olan ‘‘Amazonlar’’ oyunuyla gerçekleşti. 16 Şubat’ta sona erecek festivalin son iki gününe bilet bulup belki siz de gidersiniz. Kayseri Devlet Tiyatrosu’ndan “On Kişiydiler”, Sivas Devlet Tiyatrosu’ndan “Gizli Bahçe’nin Bezelyesi” adlı çocuk oyunu, Tiyatro Us’tan “Fok Derisi Kavuşma”, Antalya Devlet Tiyatrosu’ndan “Mutlu Son”, Tiyatro Gülgeç’ten “Öfkenin Yakın Geçmişi”, Makedonya’dan “Açık Aile”, İBB Şehir Tiyatroları’nın “Yaftalı Tabut” adlı oyunu, Hırvatistan’dan “Rose: Kusurlu Bir Kız”, Of Of İstanbul yapımı “Hikayesinde Senden Bahsetti’’, Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı “Gökyüzü”, İspanya’dan “Hesperidlerin Bahçesi’’, Diyarbakır Devlet Tiyatrosu yapımı çocuk oyunu “Çorap Gonzo”, Antalya Devlet Tiyatrosu yapımı “Havada Yüzmek”, Sıla Topçam yapımı “Nora Bir Bebek Evi Masalı” seyirci karşısına çıktı. Erzurum Devlet Tiyatrosu yapımı “Dokuz Beş Müzikali”, GA Kolektif’in “Köprüden Önce Son Çıkış”, Almanya’dan “Benim Dilim Öfke”, Yunanistan yapımı “Beyaz Gül: Susturulamaz” dün seyirciyle buluştu.
Konya Devlet Tiyatrosu yapımı “Trendeki Kız”, Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı “Siyahlı Kadın”, Rusya’dan çocuk oyunu “Manolito Gafotos”, İBB Şehir Tiyatroları yapımı “Sivrisinekler”, Bursa Devlet Tiyatrosu yapımı “Mağara Kadını”, “Üç Kedi Bir Dilek” adlı Adana Devlet Tiyatrosu yapımı çocuk oyunu, Rusya’dan “Mana” ve Bulgaristan’dan “Kayboluş”, İtalya’dan “Prisonwood”, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları yapımı “Üç Jokerli Konken” son üç günün oyunları. Bu paragrafa kadar gelmiş okuyucularım devlet tiyatrolarının sitesinden kontrol ederek bu oyunlar için şansını deneyebilir.
Festival içindeki oyunlardan yazmak istediklerim var. Her şeyi bir seferde anlatma iştahıma kurban gitmemesi için oyunları sonraki haftalara bırakıyorum. Biraz soluklanalım hep birlikte. Ülkemizde güzel şeyler de oluyor diye düşünüp, devlet tiyatrolarının ne kadar önemli olduğunu hatırlatabilirim. Büyük bütçe ve organizasyon gerektiren bu festivalin ömrü uzun, seçkisi bol olsun.
Ülkemizde şuncacık iyilikler dışında kalan onca haksızlığı yazıp canınızı sıkmayayım diyorum ama klavyem dursa zihnim, vicdanım durmuyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, erkek şiddeti nedeniyle ölen kadınlar için tuttuğu anıt sayaçta, 2024 yılını 444 kadının ölüm kaydıyla bitirdi. 2025’in geride bıraktığımız 46 gününde erkeklerce yaşamdan alınan kadın sayısı 46. Bu ülkede her gün bir kadın öldürüldü. İstanbul’da, Kadın Oyun Yazarları Tiyatro Festivali yapabilen devletimden, kadın cinayetlerini durdurmak için de gerçekçi adımlar atmasını bekliyorum. Bu vesileyle Pınar Güntekin’in ölümünü vahşi bulmayan yargıya teessüflerimi sunuyorum. Daha fazlasına herkesin alındığı bu acayip dönemde anlayışı sizin zihninize ve vicdanınıza bırakıyorum. Bu arada sizler biliyorsunuz ama hatırlatalım, gazetecilik suç değildir. İyi hafta sonları.
More Stories
2025 BAFTA Ödülleri sahipleri belli oldu
Kral Kaybederse dizisinin Kenan’ı hangi iş insanı?
‘Dracula: Bir Dehşet Komedisi’ oyunu: Tamer Karadağlı ‘Dracula’ oldu